Turhal Şeker Fabrikası lojmanları - Fotoğraf: Yusuf Arslan |
Dereceli
gözlüklerimi takıp ve elime kahvemi alınca blogger moduna girmiş oldum. Üstüne
dışarıda sağnak yağmur da varsa o güzel hava yakalanmış demektir. Bunların
hepsi ne kadar havalı derseniz dışardan biri için hiç olacaktır. Benim cevabım
,beni mutlu etmeye yetsin yeter, olacaktır. Tabi değerli blog okuyucuları ve
yazarları da mutlu olsunlar.
Bu yazıyı yazarken hava
aydınlanmak üzere olduğundan mı bilmiyorum ama sabahın erken vakitleri derin
düşüncelere dalmanın en uygun vakti olmalı.
Gözlerimi kısarak dağların
ardından gelen güneş ışıltısına bakıyorum ve kulaklığımdan gelen müzik ile
kendimi uzak yollarda giderken buluyorum. O yollardan teker teker geçtikten
sonra elimde bir fotoğraf karesinin kalması sadece hasretliğimin artmasına
sebep oluyor. Üzerinden yıllar geçmiş ama dün yaşamışım gibi her şeyi
hatırlıyorum. Benzer bir tat veya koku alınca çevremdekilere ben bunu daha önce
yaşamıştım dememle kalıyorum. Çevremdekiler ise bu sözlerime bir anlam
veremeden durumu geçiştiriyor. Aslına bakarsan bu durum iki yerde yaşamak gibi
bir şey. Bedenin burada yaşarken aklın uzaklarda kalıyor. Bu sanki uzaklardan
biri devamlı seni anıyor hissi oluşturuyor. Sonrasında sanırım biri beni andı,
demekle kalıyorsun. Bunları düşünürken dinlediğim parça çoktan bitmiş,
sonrakine geçmişti bile. Artık önümde yeni bir şarkı vardı ve şimdi maziyi
unutup önüme bakmalıyım diyerek kulaklığı çıkardım.
Sonra döndüm ve dedim ki: Daha gidilecek çok yol var.
Yolların, müziğin, kokuların anıları hatırlamak ve geçmişe dönmek üzerinde büyük etkisi var bence. İnsan ruhu muazzam bir şey!
YanıtlaSilkesinlikle insan ruhu muazzam bir şey..
SilŞu yolda yürüyebilsem ne ilhamlar gelir bana kim bilir... Klasik müzik ve kuş cıvıltıları eşliğinde tam bir huzur.
YanıtlaSilO yolda çocukluğum geçti :) Oraları her zaman göremesem de özlüyorum.
SilHayatın içinden çok güzel bir yazı olmuş. Gerçekten çok beğendim yazıyı. özelliklede ilk paragraf bir harikaydı. Beni mutlu eden bütün etkenler tek paragrafta yer alıyordu. Blog, yağmur ve kahve...
YanıtlaSilteşekkür ederim, blogger için ayrılmaz 3'lü :)
SilÇok çok yol var daha gidilecek, görülecek, hasretlerin, özlemlerin hatırlanacağı... ah ah :)
YanıtlaSilYollar gide gide bitmiyor maalesef.. Daha çok yol var önümüzde!
SilÇok güzel bir yazıydı Yusuf.Benim de müzik hafızam çok kuvvetlidir, bazen 'Kapatın ben bunu dinlemek istemiyorum !'derim, zira bana bir sevdiğimin kaybını hatırlatır, anlamazlar beni.Koku hafızam da kuvvetlidir.
YanıtlaSilİyi yayınlar Yusuf:)
Teşekkür ederim Ece abla, ah o müzikler bizi her yerde buluyor!
SilHarika , yolların hep güzelliklere açılsın. Sevgiyle
YanıtlaSilSağol :) herkesin yolu güzelliklere açılsın..
SilBenimde maziyi unutup önüme bakmam lazım malum daha gidilecek çok yol var. Güzel bir yazı olmuş. :)
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim, o zaman yolumuz açık olsun. :)
Siliyi yolculuklar...
YanıtlaSilSağolun :)
SilÇok güzel... "daha gidilecek çok yol var" ;) Kalemine sağlık Yusuf...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Kore Fenomeni :)
SilBir fotoğraf karesinden sonra gelen şiirsel anlatım bende de sanki daha önce yaşanmışlık hissi uyandırdı. Hayatın ve doğanın içindeki incelikleri görerek daha gidecek çok yol var. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilBir fotoğraf karesinden sonra gelen şiirsel anlatım bende de sanki daha önce yaşanmışlık hissi uyandırdı. Hayatın ve doğanın içindeki incelikleri görerek daha gidecek çok yol var. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilteşekkür ederim. O fotoğraf çocukluğumun geçtiği yeri gösteriyor.. Fotoğrafa bakınca hayallere dalmamak elimde değil..
Sil