İnternetin gelişmesi ile online olarak alışveriş yapanların sayısı çok arttı. İstediğimiz bir ürünü kolayca yurtdışında olsa bile satın alabiliyoruz. Yalnız bu hıza ulaşamayan birileri var. O da kargo şirketleri. Burada marka vermeceğim, şu iyidir veya bu kötüdür de demeyeceğim. Bu yazıda sadece sürekli yaşadığım bazı sorunları yazacağım. Şirketlere şikayet yazmak da çözüm değil, çünkü bazen geri dönüş bile olmuyor.
- Her ne kadar kargo şirketleri Türkiye'nin dört bir yanına en geç 1-2 günde kargonuzu ulaştırıyoruz deseler de bazen kargoların teslim edilmesi 3-4 günü ve hatta 5 günü bulabiliyor. Bahsettiğim yer bir köy veya bir ilçe değil, il merkezi. İstanbul'dan paketi otobüse verseler yaklaşık 9 saatte rahatlıkla alırım. :)
- Kargo dağıtımında kurye 60 dairelik apartmanın kapısına kargoyu bırakıp gidebilir. Bunu defalarca yaşadım ve merkeze şikayet edince sistemde size teslim edilmiş gözüküyor deyip geçiştiriyorlar. Birgün kargoyu beklediğim için internetten takip numarası ile dağıtımda nerede diye bakıyorum ve almadığım halde bilmeden teslim almış gözüküyorum. Apartman dış kapısına bakınca orada kargom beni bekliyor oluyor. Kargolarınızı alıcı ödemeli alın ve bu sayede sen onların değil de, onlar senin peşinden koşsun.
- Bir de bazı kargo şirketlerinin şubeleri kapıya direk hiç zili çalmadan evde yoktunuz kağıdı yapıştırıp gidiyor. Hatta hiç yukarı çıkma zahmeti göstermeden apartmanın dış kapısına yapıştırıyorlar. Bir defasında ben apartmanın kapısında beklerken kargo arabası kapıya yanaştı ve yanımda hiç zili çalmadan direk evde yoktunuz kağıdı yapıştırdı. O sırada beni farketmedi.
-Kurye : Zili çaldım, efendim.
-Ben : Ben sizi buradan gördüm.
-Kurye : Yanlış görmüşsünüzdür.
-Ben : Yalan söylemeyin! Ben sizi buradan gördüm. O kargo kimin adına geldi?
-Kurye : Yusuf Arslan adına.
-Ben : O kişi benim ve bak yalan söylediğiniz ne kadar da belli. Peki kargom nerede?
-Kurye : Arabada efendim?
-Ben : Alıcının evde olmadığını önceden bildiğin için mi kargoyu arabada bırakıp doğrudan evde yoktunuz kağıdı ile kapıya geldiniz?
-Kurye : ... (cevap yok)
Sonuç, sürekli şikayet eden biri oldum. Kendinizi çok yormayın. Ben bunlarla başa çıkamadım. Merkeze şikayet ediyorum, şubeye şikayet ediyorum fakat hala biraz bile düzelme yok. Lütfen, işinizi doğru yapın. Aldığınız personeli de sürekli takip edin. Bu sizin marka değerinizi düşürüyor. Marka değeri sadece televizyonlara, gazetelere reklam vermekle olmuyor.