Yoldan geçen insanlara bakıyorum çoğumuz sinirli, öfkeli veya olumsuz düşünüyor. Bu tür insanlar ile her yerde karşılaşabilirsiniz. Ne kadar uzak kalmak istesek de onlar sizi bulabilmektedir. En basit bir yazının altında bile bunlardan bulabilirsiniz. İnsan oturup düşünüyor. Yahu sen bunu yazarken amacın neydi? Neden bu kadar olumsuz düşünüyorsun? Burada yapıcı eleştiriden bahsetmiyorum. Amaçsızca yazı ile alakasız olumsuz yorumlardan bahsediyorum. Olumsuz yorum ile yapıcı yorum arasında bir fark vardır. Yorumun ile yazıyı yazan kişiyi uyaracaksan bunun da bir üslubu vardır. Sen gitmişsin yok bu yazı çöp, keşke yazmasaydın, bir de şuraya noktalı virgülü koymayı unutmuşsun demişsin. Madem öyle sen daha iyisini yaz da biz de faydalanalım. Belki yorum yaptığı yazı ile kendisi bilgilenecek veya yarar sağlayacak, fakat o şey adamın umrunda değil. Gün içinde bir başkasına sinirlendi ve sizin yazınızın altına tüm kinini kusmaya başladı. Büyük ihtimalle de yazıyı da okumamıştır. Zaten kendisi sahte bir isimle kayıt olmuş, beni nereden bulacaklar ki rahatlığı var. İhtimal ki hayatında bir şey canını sıkmış, ben de buraya bir şeyler yazayım rahatlayayım kafası var. Bu sadece blog dünyasında veya sosyal medyada böyle değil ki, hayatın her alanında var.
Mesela otobüste giderken aniden aracın hareketiyle birine hafifçe çarpıyorsun, çok özür dilemene rağmen önüne baksana ulan diye laf atılıyor. Özür dileyen zaten farkında olduğundan üzerine gitmezsin, büyüklük sende kalır. Kimse tansiyon yükselmesin demiyor. Herkes kendisinin en sinirli olduğunu, herkes kendinin en haklı olduğunu sanıyor. Eee bunun sonucu nereye varacak?
"Bu ne dünya kardeşim üzen üzene
Bu ne dünya kardeşim böyle
Kimseyi incitmeden kırmadan tek bir kalbi
Yaşamak elbet en güzeli"
"Bu ne dünya kardeşim üzen üzene
Bu ne dünya kardeşim böyle
Kimseyi incitmeden kırmadan tek bir kalbi
Yaşamak elbet en güzeli"