Bu yazıyı plastik poşetler paralı olmadan önce yazacaktım
fakat bir kenara çekilip biraz bekledikten sonra çevremdeki insanların tepkisine şöyle bir bakmak
istedim. Plastik poşetler paralı oldu. İyi ki de insanlarımızın tepkisine
bakmışım. Tahmin ettiğimden daha fazla tepki gelince şaşırdım. Bir röportajda
vatandaş, markete o kadar para veriyoruz bir de bunun için mi verelim?, demesi
açıkçası çoğumuzun bu işin ehemmiyetinin farkında olamadığını gösterir. Bir
plastik poşet düşünün ve doğaya yani toprağa atarsan poşetin kalınlığına bağlı olarak 500 ile 1000 yıl arasında kayboluyor. İki günde bir poşet kullanıp attığınızı düşünün ve bunu ömrü boyunuzca yaparsanız doğaya verilen zarar bir kişi için bile hesaplanamaz hal alıyor. Doğada poşetler bin yılı bulan çözünme süreci geçirirken içindeki kimyasallar toprağa veya suya sızıyor. O topraklarda tarım yapılsa, o sular içilse toplumlara bir sürü sağlık problemlerine sebep olacak. Herkes çocuğuna iyi bir gelecek sunmak istiyor fakat kimse kendisinden sonraki 4-5 neslin geleceğini düşünmüyor. Bir de bu işin doğadaki hayvanların plastikleri yemesi veya üstüne takılıp onlara zarar vermesi boyutu var.
Bir başka röportajda paralı poşet uygulamasını kabul eden vatandaş bu sefer olayı kendisine fayda yerine ceza gibi gördüğünden, poşete para veriliyor lakin bizim para verdiğimiz şeyin üstünde neden kendi reklamlarına izin veriliyor, demiş. Marketlerin reklamlarını yaptığımız için marketlerin bize para vermesi lazım denmiş. Bir poşeti bu kadar laf söz edeceğimize neden kimse yanına bir bez çanta almayı düşünmüyor?
2012 yılında yaz aylarında İsveç'e gitmiştim. Şöyle yaşayacağım şehrin etrafını göreyim diye dolaşırken markete girmiştim. Su ve birkaç bir şey alıp kasaya geldiğimde bana poşet ister misiniz diye soruldu. Neden soruyorsunuz diye sorunca paralı olduğu yanıtını almıştım. İlk başta ben de şaşırmıştım. Çünkü hayatımda ilk defa böyle bir uygulama ile karşılaşmıştım. Daha sonra hiç yadırgamadan sonraki alışverişlerim için hep çantamla markete gitmiştim. Geri dönüşüm bilinci daha önceden oluşmuş olduğu için kimse poşetlerin üstünde marketlerin amblemi var demiyordu. Tüm satılan poşetlerde satan marketin amblemleri gayet vardı. 2012-2013 yıllarında sadece marketlerde poşetler paralı idi. Daha sonra haberlerde öğrendiğime göre 2016 yılında ülkede mağazalar da dahil olmak üzere tüm poşetler paralı olmuş.
İsveç'te Plastikleri ve Tenekeleri Geri Dönüşüm İçin Toplama Makineleri - Fotoğraf: Janerik Henriksson |
İsveç'te gördüğüm ve gördükten sonra 2012 yılından beri Türkiye'de de istediğim şey tüm marketlere cam, teneke ve plastik şişelerin geri dönüşüm için toplayan makinelerin konulmasının zorun olması. Makineye 33 cl, 0.5 litre, 1litre, 2 litre, 2.5 litre gibi tüm ebatlarda şişeler atılıyor ve karşılığında makbuz yoluyla size para veriliyor. Bu makbuz ile ister para ile poşet alın isterseniz de market alışverişinizden düşsün. Benim yaptığım bir seçenek olan bir yardım kuruluşuna da bağışlayabiliyordunuz. Bu yolla hem vatandaş geri dönüşüm yapması için teşvik ediliyor hem de istediğiniz gibi kullanabileceğiniz az da olsa bir miktar paranız oluyor. Türkiye'de paralı poşet uygulamasını ilk defa duyunca yadırgamadan güzel bir uygulama ama yetmez daha fazlası gerekir diye düşündüm. Satılması için daha fazla yeni poşet üretilmesin, toplanan pet şişelerden geri dönüşümle elde edilsin. Plastiği hayatımızdan atamayız ama geri dönüştürerek doğayı kirletmesine izin vermeden bazı alanlarda tekrar kullanmaya çalışabiliriz.
Neden hep İsveç'ten bahsediyorsun derseniz bu söylediğim yolla ülkede çöp kalmamış. Yanlış duymayacaksınız ama yurtdışından çöp ithal eden ülke haline gelmiş. Ya geri dönüştürmüşler ya da elektrik üretmişler.
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda belirtirseniz sevinirim.