Blogger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blogger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çok Blog Okuyan Mı Çok Youtube İzleyen Mi Bilir?


Şimdi "Çok okuyan mı çok gezen mi bilir?" polemiğine ayrı bir boyut katacağım. Çok blog okuyan mı bilir? Yoksa çok youtube videosu izleyen mi bilir? Günümüzde internetin büyük bir bilgi kaynağı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. İnternet sayesinde görsel ve işitsel olarak pekçok bilgiye kısa yoldan ulaşırız. Bu yazımda internet üzerindeki yazılı ve görsel bilgi kaynaklarını dikkate alarak yazdım.

Okumak, çok eski zamandan beri insanların yaptığı bir eylemdir. Bir eylem olarak kalmayıp bilgiye ulaşma yolumuzdur. İnsan görerek, dinleyerek öğrenir; fakat okuyarak daha fazla öğrenir. Öğrenmek için çaba sarfedilmesi gerekir. En azından ben böyle daha iyi öğrendiğimi düşünüyorum. Görsel ve işitsel yollarla da öğrenmeyi sağlarız. Bize daha eğlenceli geldiği için birçoğumuz kitaplara ve bloglara sırtını dönüp sadece kendini sanal ortamda bulunan video platformlarına bırakmış durumda. Her şey iyi, güzel ve hoş da unuttuğumuz bir şey var. İnsanda kısa ve uzun ömürlü olmak üzere iki tür bellek vardır. Sanal ortamda bulunan video platformlarında (youtube vb.) bilgiler görsel ve işitsel olarak karşımıza gelir ve gider. Sanal ortam artık bilgi çöplüğüne dönmüş. Bir video izleyeceğim diye gereksiz fazladan bilgi kirliliğine de maruz kalmaktayız. Gördüğün veya duyduğun bir bilgi ile belki bir daha karşılaşmayacaksın. Tekrarlama yapmadığın için görsel sanal ortamdan öğrendiğin yüzlerce bilgi kısa süreli belleğimizde belli bir süre sonra kaybolup gider. Peki, ben görsel ve işitsel bilgiyi ikişer kez izlersem öğrenemez miyim?

Bir öncekinden daha fazla uzun sürede aklında bilgiyi tutarsın, fakat bu kez de öğrendiğin bilgileri gruplamadığın (önceki öğrendiğin bilgilerle ve yeni öğrendiğin bilgiler arasında bağ kurmadığın) için yine bellekte bilgiler kısa zamanda unutulup gider. Nedeni ise youtube gibi platformlarda bilgiler sürekli bir anlık gelip gidiyor. Sonra bunu da izler misiniz? diye tavsiyeler vardır. Ondan ona derken istediğimiz şeyden farkında olmadan uzaklaşmışız.

Sanırım günümüzün en büyük hastalığı unutkanlık. Ben genel anlamda unutkanlığı kısa süreli bellekte tuttuğumuz gereksiz bilgilere bağlıyorum. Bir kitabı bütünce okuruz, ama bir videoyu parça parça izleyebiliriz. Hatta bir serinin kitabını asla 1.kitabı okumadan 2.kitabı okuyarak başlamayız, ama bir videonun ortasından izleyebiliriz. Kitap,blog gibi şeyleri okuyarak hem düşünme zamanımız oluyor hem de önceki öğrendiğimiz bilgiler ile yeni öğrenilen bilgiler arasında bağlantı kurmamız için zamanımız oluyor. Yazılı bir bilgiyi okurken isteğiniz ile kitabun başına oturduğunuz için tüm dikkatinizi de toplamış olursunuz. Bu sayede uzun süreli belleğe bilgileri atmış olur, hayatınızın büyük bir bölmünde bu bilgiyi hatırlarsınız.

Burada sadece kitap,blog okuyun demiyorum. Okuyarak bilgileri öğrendikten sonra youtube gibi platformlardan bilgileri pekiştirmiş olursunuz. Yola ilk çıkış noktamızın her zaman okumak olması gerektiğine inanıyorum.

Siz nasıl düşünüyorsanız yorumlarda belirtirseniz sevinirim..
        

Blogger İzleyiciler Gadget Görünmeme Sorununa Geçici Çözüm

Follower Gadget Problem
Son birkaç gündür blogger altyapısını kullanan blog yazarlarının karşılaştığı bir sorununun geçici çözümünden bahsedeceğim. Bu sorun Google'dan kaynaklı olduğu aşikar, fakat bu sorunun ne zaman çözüleceği hakkında bir bilgiye sahip değiliz. İzleyiciler eklentisinde oluşan bu sorunun kısmen de olsa bir çözümü var. En azından sizi takip etmek isteyen okurlar buradan sizi takip edebilirler. Adım adım görsellerle açıklamaya çalışacağım. 

1.Adım

 2.Adım


3.Adım
Blog panelinden Yerleşim>> Gadget Ekle>> HTML/JavaScript'e aşağıdaki html kodu ekleyin. Önceki adımdan kopyaladığınız kendi ID'nizi aşağıdaki html koddaki kırmızı yazılı yere yapıştırın. Eğer kendi buttonunuz varsa mavi yazılı yerdeki link yerine kendi butonunuzu ekleyebilirsiniz. Düzenlenmeyi kaydettikten sonra izleyiciler takip sistemi sorunu yaşadığımız bu dönemde geçici de olsa çalışacaktır. İsterseniz bloğumdaki sağdaki sütundan çalışıp çalışmadığını kontrol edebilirsiniz. Google yeniden izleciler gadget'ını sorunsuz şekilde hizmete sununca eski yolla devam edebilirsiniz.


<center>
<a href="https://www.blogger.com/follow-blog.g?blogID=Kendi ID'nizi Yazınız" target="_blank"><img alt="" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWKfIcYStcZJreK3pFsAG8E8VtKOulH5vyaTL4aBFWhdCYn-Kaqr3vcPE8am1PMVQpckJdKBJic91cUkdBOGdBuLiW4kWwV36NMBTm2_9jQNetg0XvbEWVX8CLd7zm1DTZc6hQzQmZthQ/s1600/izleyiciler+sorunu.jpg" /></a>
</center>


Görünümü aşağıdaki gibi olacaktır. Eğer farklı bir çözümünü bilen varsa yorumlara yazarak bizi bilgilendirirse sevinirim.


Son Zamanlarda Nerelerdeyim?

Fotoğraf: Yusuf Arslan
Atatürk Havalimanı - Fotoğraf: Yusuf Arslan
Merhaba! Benim bir blogum var ve son iki yıldır düzenli olarak her hafta yazı yazmaktaydım. Yalnız geçen ay sadece bir yazı yazabildim. Bu ara biraz bilgisayarımda yaşadığım teknik sorunla başladı. Bir iki hafta kadar bilgisayarım serviste olduğu için elime alamadım. Sonrasında bir haftasonu günü birlik İstanbula'a gidip geldim. En sonunda ise elimde yazmam gereken bir yükseklisans tezi olduğunu farkettim. Akşam serinliğinde oturup, biraz biraz yazarız derken, Ramazan ayı geldi. İyi yaptı ve hoş geldi. Kendisi 11 ayın sultanıdır, bereket ayıdır. Biraz havaların ısınmasıyla birlikte gündüz oruçla verimliliğimin de düştüğünü farkettim. Akşamları eve gelince yaz aylarına doğru geceler kısaldığından olması gerekir ki vakit çok hızlı geçiyor. (ya da sadece benim için öyle)

Mazeretleri sıraladım bakalım. Blog yazmak ciddi bir iş olduğu için bu konuda kendimi biraz sorumsuz hissettim. Adeta iki yıldır bloguma düzenli olarak yazma zincirimi kırdım. Amaan boşver, diyebilirsiniz. Blogumu ilk açtığımda gerçekten blog yazmanın ciddiyetinde değildim. Bu nedenle o dönemde canım isteyince yazıyordum. Sonradan blog yazılarının planlı, programlı ve düzenli paylaşılması gerektiğini farkettim. Bu sayede blogumun daha fazla takip edildiğini, daha yorum aldığımı gördüm.

Bu kadar çok mazereti yazmamın bir sebebi de takip ettiğim bloglar içindir. Blog yazamadığım gibi takip listemde olan blogger dostlarıma yorum yazmaktan yoksun kaldım. Lütfen, bir iki ay daha bu durum devam ederse kusuruma bakmayın. Hayat bir koşuşturmaca ve neler getireceği hiç belli olmuyor.

Sizin samimi olan o güzel yazılarınızı sayfalarınızda görmekten gerçekten memnunum.
Kendinize iyi bakın, sonraki yazılarda görüşürüz..

Blogger Bloggerın Külüne Muhtaçtır

blog yazarlığı

İnsanların aklına "kül ne işe yarar?" gibi sorular gelse de bunu bir hikaye ile açıklayalım. Kül, bazılarınızın bildiği gibi üzüm bağlarında gübre olarak kullanılır. Zamanında bir kişi üzüm bağlarını gübrelerken son 3 asmaya gelince ellerinde bulunan külleri biter. Bunun üzerine komşusuna gider, durumu anlatır ve komşusu evde olan külleri verir. Sonuç olarak komşularınızla aranızı iyi tutun, gün olur aklınıza bile gelmeyen bir şeye ihtiyaç duyarsınız. Yakınınızdaki insanlar size yardım eder. Bu blog dünyasında da geçerlidir.

Bloggerlar etkilerini artırmak için ve daha çok insana ulaşmak için yeterince işbirliği veya fikirbirliği neden yapmıyorlar? Birbirimize yardım edersek her iki tarafta fayda görür.  İnternet yaygınlaştıkça daha fazla güçleneceğimize nedense aramıza kara kediler giriyor. Bunun temel sebebi, ağır bir itham olacak, bence bencillik.

Blogger Bloggerın Külüne Muhtaçtır

Blog okumayan blogunun okunmasını beklemesin. Elimize klavyeyi alıyoruz, güzel de yapıyoruz. Fakat bir şeyin eksik olduğunu farkediyoruz. Okumayı.. Blogları okuyun deyince, bak kendi bloguna takipçi arıyor, diyebilirsiniz. Okuyun diyorsam kendiniz için blog okuyun. Nasıl bir çocuk emeklemeden yürümeyi öğrenemezse veya bir hamur mayalanmadan kabarmıyorsa okumadan da blog yazamazsınız. Yazsanız da kabak tadı verir. Blog okurları bloggerlar için faydalı yorumlarıyla kalıp gibidir. Seni güzel bir şekle sokar ve pusula gibi doğru yönü gösterir. Yeri gelince de seni yazmak için teşvik eder. Blogger ile bir başka blogger arasında da benzer ilişki vardır.


Blog Yazarak Siz De Kazanın

Blog Yazarlığı

Öncelikle,blog yazarak nasıl para kazanırsın? veya blogunuz nasıl popüler olur?, tarzı klişe yazıları etrafta görmekten bıktım. Bu tür yazıların gereğinden fazla abartılarak yazıldığını ve biraz da kısa yoldan hit kasmanın yoluna gidildiğini düşünüyorum. Şimdi yazıya direk daldım ve buraya birkaç tane sert cümle savurdum. Onlar için bu da bloguna takipçi çekmenin bir başka yolu aslında. Ben de bunun üzerine blog takipçilerinin sayısı önemli olmadığını; bir blogda geri dönüş alabildiğin samimi dostlarının olması önemli olduğunu söylerim. Elinizde artık birkaç tane seçenek var. Hadi hemen hit bir blog yazısı yazmaya başlayın. Tabii ki de şaka! Böyle bir şey yapmayın diye bu yazıyı yazmak istedim.

Yukarıda bahsettiğim tarzdaki yazıları google arama motoruna yazarsanız yüzlercesini bulursunuz. Hatta blog açınca ilk yazılarınızdan biri "blogundan para kazan" olmazsa dövüyorlarmış. Bu gözler daha yeni açılmış bir blogun bile bu konuda yazı yazabildiğini gördü. Kesinlikle samimi bulmuyorum. Eğer sen başta kazanç düşünüyorsan, yazmaya başlamadan hemen klavyeyi bir kenara bırak derim. Zaman geçtikçe kaderine bırakılmış ölü blogların sayısında artış olması bundan olmalı. Bunları bir kenara bırakabilmişsek blog yazarak kazanabiliriz. Blogumuzun bize sağladığı yararlarından konuşabiliriz.

Blogger

Blog yazmak öncelikle bilgimizi artırır. Bir blogunuz var ve bir konu hakkında yazı yazmak istiyorsunuz. Konuyu bildiğinizi düşünseniz bile bir araştırma yapmak isteyeceksiniz. Çünkü okuyucularınıza yanlış bilgi vermek istemeyeceksiniz. Bu sayede bir konu hakkında bilginiz daha da artacaktır ve başka konular hakkında yeni bilgiler öğrenme fırsatını yakalamış olacaksınız.

Yeni arkadaşlar elde edersiniz. Blogum sayesinde yüz yüze olmasa da onlarca kişiyle sohbet etme ve tanışma imkanı buldum. Blog yazarlığı sürecinde bana şöyle yapsan daha iyi olur tarzda tavsiyeler veren, şu konuda yazı da yazabilirsin diyerek yazı fikri veren, blog tasarımı konusunda her türlü yardımı eden herkese çok teşekkür ederim. Blog yazmaya başlamasaydım, bu blog yazarı ve okuru arkadaşlarımla tanışma imkanım sıfır olurdu. Nedeni ise hepsinin farklı şehirlerde yaşıyor olmasıdır.

Kişisel blog yazarak kendinizi daha iyi ifade etme fırsatı yakalarsınız. Burası sizin sevincinizi, hüznünüzü paylaşabileceğiniz samimi bir yerdir. Siz samimi olduktan sonra karşı tarafta size samimi olacaktır.

Kariyer fırsatları elde edebilirsiniz. Bu size biraz garip gelebilir. Yazdığı blog sayesinde eğitimlerine ve yeteneklerine göre editörlük, reklamcılık, web tasarımcılığı, seo uzmanlığı gibi alanlarda şirketlerden teklif aldığını söyleyenleri duydum. Bu son başlığın kendim için geçerli olmadığını altını çizmek isterim. :)   


SATIR ARASI MİM

Öncelikle beni mimlediği için Sevgili Acemidemirci blogunun yazarı Ayşei Yasemin YÜKSEL'e teşekkürlerimi iletiyorum. Soruları içtenlikle ve severek cevapladım.

mim


1- Nasıl blog yazmaya başladınız?
    
Yazmak güzel şeydir demek biraz basit olacak, ama gerçekten güzeldir.  Sanki karşında biri varmış gibi kendinle beyin fırtınası yapmanın yoludur. İnsan yazdıkça kendi benliğini daha iyi anlamaya ve daha iyi ifade etmeye başlar. Düşündüklerimizi veya öğrendiklerimizi bir yere yazmak onları muhavaza eder. Bunun üzerine "Söz uçar, yazı kalır." dediğimizde işin ehemmiyeti ortaya çıkmış olacaktır.

Sebahattin Ali, Kürt Mantolu Madonna kitabında "Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz."  demiş. Gerçekten de yazarak hiç pişman olmayacağımızı biliriz.

Bu yüzden yazıyordu o birbirinden güzel kelimelerle, değerli blog sayfasına. :)

Tam bundan 4 sene evvel ilk yazımı yazmışım. İsterseniz arşivden bakın ilk yazıma. Yazının başlığı ise "Acı bir kahve tadında". İlk kez memleketinden ayrılmış biri olarak farklı duygularla giriş yapmışım. Bir kenarda hatıra olarak duruyor.
Düzenli blog yazmaya ise Nisan 2015 ile başladım. Bu nedenle beni daha yeni tanıyorsunuz ya da tanıyacaksınız.


2- Blogunda daha önce yazmadığın tarzda yazsan bu ne olurdu?

Kesinlikle bu şiir olurdu. Şiir okumayı severim fakat yazmayı hiç denemedim. Nedeni ise şiir yazmanın gerçekten yetenek isteyen bir şey olduğuna inanmamdır. Bir işi ustasına bırakırsan her şey daha güzel olur.

3.Bloglarda okumayı en çok sevdiğin konular nedir?

Bloglar sayesinde bazen bir konu hakkında bilgi öğreniyorum bazen de kendimi blog yazarının günlük yaşantısı içinde buluyorum. Vakit buldukça elime kahvemi alıp sırası ile blogları geziyorum. İnanır mısınız; eposta, gfc, telefonumdaki uygulama gibi vb. yollarla yaklaşık 200 tane blogu takip ediyorum. Belki daha fazlası vardır. Şu blog iyi veya şu blog kötü demiyorum. 
Genel olarak gezi, günlük, kitap yorumu ve deneme tarzı yazıları severim. Yeter ki emek verilmiş olsun. 

4.Hayatta en çok yapmak istediğin üç şey nedir?

Bunlardan birisi kesinlikle Dünya'yı gezmek. Şimdi bu klasik bir söz gibi gelecek. Yeni yerler görüp, tanıdığın kadar özgünsündür. Gezerken iki fotoğraf çekinelim sonra şurayı görelim tarzında değil. Gittiğin yerde yerel insanlarla tanışıp onların kültürlerini, yaşayış tarzlarını öğreneceksin ve en son gezilecek yerleri gezeceksin. Anlayacaksın ki Dünya'da geçerli tek bir dil vardır, o da insanlıktır. Nereye gidersen git duyular, hisler ve duygular hiçbir zaman değişmez. 

Diğerleri ise blog yazmaya sizler gibi güzel okurlar olduğu sürece yazmaya devam etmek ve mesleğimi en iyi şekilde yapabilme fırsatı bulabilmek isterim.
Ailenin hayattaki her şeyden önemli olduğunu belirtmeden bitirmek istemiyorum.




BLOG YAZIYORSAK BİR SEBEBİ VAR

 
    
Bana, en mutlu olduğun anlardan biri nedir diye sorarsanız, bunların içinde kesinlikle blog yazmak olacaktır. Zaten severek yapmazsan devamı gelmez bu işin. Hevesle açılıp sonra bir daha ayak basılmayan birçok çöp blog sayfası mevcuttur. Takip ettiğim bir sürü blog yazarı var. Hatta telefonumun tarayıcısında liste halinde sıralı duruyorlar. Canım mı sıkıldı hemen sırayla baştan aşağıya doğru tüm blogları ziyaret ediyorum. Eğer blog yazarı bir ay boyunca yazı girmezse meraklanıyorum. Blog sevgisi bende böyle oldu. Sadece yazmak değil benim için ayrıca blogları okumaktır. İnternette bir konu hakkında bir şey aratacaksam arama motorlarına aradığım şeyin sonuna blog yazmayı ihmal etmiyorum. İstediğim bilgi bir haber sitesi yerine bir blogda çıksın istiyorum. Blog yazarları daha içten daha samimi oluyor. Yalnız kopya içeriklerle dolu sayfaları görünce canım sıkılıyor ve hemen oradan uzaklaşıyorum.

Ben genelde yazılarımı uzun tutmayı seviyorum. Uzun tuttukça o yazıyı okuyan sayısı azaldığını farkediyorum. Bu beni gerçekten üzüyor. Eğer ben faydalı olabildiğimi düşünüyorsam uzun yazıları paylaşmaktan çekinmiyorum. Sizde öyle yapın. Faydalanmak isteyen elbet bir kişi bile olsa olacaktır. Blogları ziyaret ettiğinizde sosyal hesaplardan takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın. Birçok kişi gereksiz gibi görse de blog yazarının tek tesellisidir. Yorumlara ben bunu beğendim veya siteme beklerim diye değil de yazılan yazı hakkında olsun lütfen. Emin olun ki blog yazarı güzel yorum yapanın hesabına girip sayfasına bir göz atıyordur. En azından ben böyle yapıyorum. Yorumlar tavsiye veya öneri tarzında da olabilir. Bu yazarı daha çok mutlu edecektir.

Herkese iyi bloglar..


Kendi Alan Adınızı Blogunuzda Kullanın


Blogumdaki yeniliği farkettiniz mi?
      Artık yeni adresim: www.arslanyusuf.net Sayfaya girmek için arslanyusuf.blogspot.com.tr yazsanız bile sizi yeni domain adresime yönlendirecektir. Umarım benim için daha iyi olur. Haberi aldığınıza göre artık blogunuzda veya sayfanızda bir duyuru yaparsanız sevenirim. :)
      Yeni adres alıp blogunuza yönlendirmek çok kolay. Eğer blog yazmaya karar vermişseniz bunu işin en başında yapmanız sizin için faydalı olacaktır. Geç olduğu vakit sosyal medyalardaki, feedbunner takip sistemindeki, adsense ve hatta google analytics'deki hesaplarınızda küçük değişikler yapmanız gerekecektir. Kısaca sizi uğraştıracaktır. Bende bugün size godaddy sitesinden aldığınız Domain'i blogger'a kısaca nasıl uygulayacağınızı kısaca anlatmak istedim.