Bir Pazar yazısı yazmak istedim. Haftanın özeti şeklinde değil de birazcık sohbet tarzında olsun. Elinize kahvenizi alın diyeceğim, ama fazla kaçırmayın kahvenizi. Her şeyin fazlası zarardır. Bir kahvesever olarak biraz kafein bağımlısı olduğumu biliyorum. Kahvemi elime almayınca o gün ne yaparsam yapayım bir şeyler eksik olduğunu hissederim hemen.
Benim için arkadaşlarla gezmeye çıkmak demek bir kahve dükkanına oturup sohbet etmek demektir. Kısacası; dostlarla içilen kahve, neşedir. Diğer yandan, kahve yalnızlık ister. Bazen bir kahve yudumlayıp bir şarkı açarsın, sessizce dinler ve o şarkı seni istediğin hayallere doğru götürür. Elimde tuttuğum şu basit kahve hem yalnızlığa iyi gelir hem de sohbet ortamında dostlukları pekiştirir. Eğer şu an yanınızda kahveniz yoksa hiç üzülmeyin. Yeter ki yüzünüzdeki tebessümler eksik olmasın. :)
Hepimizin ihtiyacı var, biraz tebessüm edelim. Dünyada birçok şeyi bedeli ile elde edebilirsiniz. Tebessüm ve dostlukları elde edemezsiniz. O zaman gülümsemeye devam et, hayat güzel çünkü. Fazla da gülümsersen seni deli zannederler. Bir Orhan Veli şiiri der ki,
Sokaklarda giderken kendi kendime
Gülümsediğimin farkına vardığım zaman
Beni deli zannedeceklerini düşünüyorum.
Gülümsüyorum..