Eski fotoğraflarıma bakarken bakın ne buldum. Biraz fotoğrafı kırptığım için kalitesini dikkate almazsanız sadece bir anımı paylaşmak istiyorum. Bu yazıyı okur musunuz bilemem ama bana bu fotoğraf çok şey
anlatıyor. Geçen yıl her sabah şaşmadan saat yedide balkonuma gelen bir kuşum vardı. Kuşum diyorum artık o kadar çok benimsemiştim. 5-10
dk balkonumda durur öylece öterdi. Beni her sabah uyandırıyordu. İlk defa geldiğinde sesine uyanmış, perdeyi kaldırıp ona dakikalarca bakmıştım. Kaçar diye düşünmüştüm kaçmamıştı. Ertesi gün aynı saatte ötme sesini duyunca sevinmiş ve iyiden iyiye ben ona o da bana alışmıştı. Hatta ileriki günlerde balkona
çıkmaya başladım ve kaçmıyordu. Ben de evde ne varsa biraz yiyecek ve buğday koyardım. Sabah karnını doyurup giderdi. Başta sürekli aynı saatte gelmesi bana garip geliyordu. Sonraları alıştım ben de.
Ben ona isim olarak şirin ve pofuduk diyordum. Bu isimlerle seslenilmesinden hoşnut olacak ki bana bakıp ötüyordu. 2-3 ay gibi bir süre her gün gelip gitti. Bir ay gibi bir süre için başka şehire gidip geri döndüğümde kuşun artık aynı saatte gelmediğini farkettim. Birkaç sabah daha balkonda göremeyince ya bana küsmüştü ya da ölmüştü. Üzülmüştüm. Bazen sabahları hala perdeyi kaldırıyorum, bakıyorum acaba yine gelir ve ötmeye devam eder mi diye. Bu kuş melek gibi kendi gelip kendi gitmişti.