Yeni Keşfettiğim Müzikler


Gün içinde insan pek çok müzik dinler. Birçoğumuzun kendine özgü müzik listeleri vardır. Fakat arada karşına farklı sanatçılar veya parçalar çıkabiliyor. İlk defa bir parçayı duyunca bazen, ben bunu neden daha önceden dinlememişim, diye kendine sorabiliyor. Bu beğendiğin parçayı bir yere not etmeyince dinlediğim şöyle bir şey vardı.. Hımm.. Parça nasıl başlıyordu. Tüh unutmuşum deyip geçiştiriyoruz.

Ben de bu gibi söylemleri yapmamak için birkaç parçayı buraya yazacağım. İleride hatırlamak istersem sizin gibi bu yazıya döner ve hatırlamış olurum. Paylaştığım parçaları çok bilinmeyen parçalardan seçmeye çalışacağım. Kısacası, dinlemenizde fayda var dediğim müzikler bunlar. Umarım beğenirsiniz.

1-Sivert Høyem - Sleepwalking Man

Sivert Høyem, İskandinav müziğini yakından tanıyan bir Norveçli şarkıcı. Sleepwalking Man şarkısı 2016 yılında çıkan "Lioness" albümünden bir parça. Yazıda sizlerle paylaştığım müzikler içinde en sevdiğim parça da diyebilirim. 


 

2- Dan Wilson - Disappearing

Dan Wilson, Grammy müzik ödüllü müzik söz yazarı,yapımcı ve şarkıcı. Yalnız müzik Grammy ödülünü söylediği şarkısı ile değil de yapımcısı ve söz yazarlığını yaptığı iki şarkı ile aldı. İlk Grammy ödülünü 2007 yılında "Not Ready to Make Nice" şarkısının söz yazarlığını yaparak 3 dalda müzik ödülünün sahibi oldu.

Ayrıca, Adele'nin "Someone like you" şarkısını hepimiz duymuştur. "21" adlı albümündeki "Someone like you" şarkısının yapımcısı ve söz yazarı olması ile 2013 yılında ikinci başarıyı elde etmiş oldu.



3- Eric Church - Mr.Misunderstood

Eric Church, Mr.Misunderstood albümünü 2015 yılında çıkardı. Mr.understood albümü ile 2016 yılında "Country Müzik Ödülleri Yılın Albümü" ve "Country Müzik Akademisi Ödülleri Yılın Klibi" ödüllerini aldı.


 4- Greg Laswell - Comes and Goes in Waves

Greg Laswell, ilk solo albümünü "Good Movie" 2003 yılında çıkarmış bir Amerikalı sanatçıdır. San Diego Müzik ödüllerinde, 2007 yılında yılın şarkısı ve 2014 yılında en iyi yerel kayıt ödüllerini almıştır. 2008 yılında Comes and Goes in Waves şarkısını içeren albümle şarkısını çıkarmıştır.



Sizin de tavsiyeleriniz varsa yorum olarak herkesle paylaşmanız beni mutlu eder. 

Yurtdışından Kartpostal Almak

Yurtdışından Alışveriş

Neredeyse son 5 yıldır sürekli yurtdışındaki arkadaşlara kartpostal gönderen biriyim. Bunun üzerine 5 aydır da postcrossing sitesine (dünya geneli kartpostal değişim sitesi) üye olmamla birlikte gönderecek farklı kartpostal bulamamaya başladım. Online kartpostal satın alacak site ararken karşıma cardinbox.net sitesi geldi. Türkiye'den daha önce alışveriş yapan kişilerin olduğunu görünce ben de kartpostal almaya karar verdim. Site Rusya'dan gönderim yapan ve sadece kartpostal,zarf vb. şeyler satan bir yer. Kartpostalların tasarımları gerçekten güzel. Türkiye'de aynı kalitede kartpostala göre fiyatları çok uygun. Normal tane satış fiyatları yaklaşık 1 lira civarında. Kargo ile birlikte eğer benim gibi 18 tane alırsanız 1.5 lira civarında elinizde olmuş oluyor. Eğer fazla miktarda alırsanız bu fiyat daha da düşecektir. Çünkü gönderim ücreti 1 kartpostalın da 50 kartpostalın da aynı. Yurtdışı kargo ücreti 230 Ruble olarak ödüyorsun. 1 TL ise 16 Ruble'ye denk geliyor. Özellikle belirtmek istiyorum ki , ambalajlamaları gerçekten çok iyi. Kat kat naylon poşet ve kurdele ile bağlamışlar. Üstüne de bir tane sallama poşet çay paketi koymuşlar :)


Sayfaya sağ üst köşede bulunan Create an account'a tıklayıp açılan yerde Kullanıcı adınızı, Email adresinizi, Şifrenizi yazarak üye olabilirsiniz. Daha sonrasında shipping adresinizi kaydederek profiliniz oluşmuş oluyor. Yabancı bir site olduğu için adres altına Turkey yazmayı unutmayın. İstediğiniz kartpostalları buy( satın al) dedikten sonra sağ üst köşede sepetinizde gözükecektir. Next (ileri) diyerek bilgilerinizi onaylamış oluyorsunuz. En sonunda ödeme yöntemi gelecektir. Türkiye'de paypal ödeme yöntemi kullanamadığımız için master/visa seçeceğiz. Türkiyedeki kredi kartları ve bankamatik kartlarını kullanabiliyorsunuz. Fiyatlar Ruble olarak yazıyor. TL'ye denk düşen kısım kesinti olmadan hesabınızdan çekiliyor ( 1 TL=16 Ruble). Satın aldığınızı ürünler takip numarası ile 3-4 haftada elinizde oluyor. Yalnız nedenini bilmiyorum ama takip numarasından kargonun yerini kaydedilmediği için göremedim. Satın aldığım kartpostalların bazılarını aşağıdaki fotoğraflarda görebilirsiniz.



Not: Yurtdışından gümrüksüz alışveriş limiti 30 Euro'ya düştü. Yani 30 Euro'dan az bir fiyata satın aldığınız ürün için gümrükte ek vergi ödemezsiniz.

Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır

Kahve

Kahve içmeyi seviyoruz. Çoğumuz güne bir fincan kahve içerek başlıyor. Kahve, arkadaşlarımızla hoş bir sohbet yanında ya da sabah kalktığımızda uykumuzu açmak için ideal bir içecektir. Dostlukların yapı taşıdır. Birbirimize sözler verirken bile bir kahveni içeriz artık veya bir kahve borcun olsun deriz.

Kahvenin keşfi Etiyopya'da Kaldi isminde bir çobanın keçileri güderken gördüğü değişiklikler ve ne olduğunu öğrenmeye çalışması sonucu ortaya çıkmış.

Kahvenin Osmanlı imparatorluğuna geliş tarihi kesin bilinmemekle birlikte, bazı tarihçiler tarafından ilk defa 1519 yılında I.Selim'in Mısır seferinden sonra İstanbul'a geldiği belirtilmektedir. Diğer hikayeye göre ise 1543 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde Yemen valisi olan Özdemir Paşa tadını beğendiği kahveyi İstanbul'a getirmesi ile ilk tanışma oluyor. Kahvenin gelmesi ile ilk kahvehanenin açılması arasında yaklaşık 30 yıl gibi bir süre vardır. Başlangıçta özellikle gelir düzeyi yüksek ve okuryazarlar tarafından tüketilen kahve, hızla tüm İstanbul'a yayılmış ve çok sayıda kahvehane açılmıştır. Günümüzde ise dünyada petrolden sonra ticaret hacmi en yüksek 2.ürün olmuştur.

Kahve, antioksidan kaynağı olması, konsantrasyon yeteneğini artırması, alzhemer hastalığını önlemesi, şeker hastalığı riskini azaltması gibi pek çok faydası vardır. Faydalarından ziyade bizde bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Şöyle güzel bir hikayesi de var.

Vaktiyle İstanbul'da Yemiş iskelesine bir gün bir yeniçeri gelir. Yeniçeri tüm müşterilerine benden bir kahve yap, fakat şu köşede oturan Rum gemi kaptanına yapmamasını söyler. Kahveci herkese kahve yapar, verir. Sonra iki kahve alıp Rum'un yanına oturur. Kahveci, biz de seninle içelim, der. Yeniçeri, ben sana o kafire kahve yapma demedim mi? diye çıkışır. Kahveci "Kaptana yaptığım kahve senden değil, ocaktandır ağa!" cevabını verir.
Aradan 40 yıl geçer ve kahveci savaşta esir düşer. Kahveciyi tanıyan Rum kaptan kendisine kırk yıl önce kahve ikram eden adamı unutmaz ve ona yardım eder.

Ayrılık da Sevmektir

özlem

Ayrılık, tek bir kelime fakat insanı son derece yıpratanan hayatın bir gerçeği. Ama hangimiz sevdiğimiz eşimizi, dostumuzu veya ailemizi bırakıp uzaklara gitmedik? Burada özlenen ve özleyen olarak iki kişi vardır. Her iki taraf birbirine sevdiğini söyler. Ayrılık vakti gelmiştir bile. Ayrılık zor elbette.. Geride kalana da gidene de zor.. Arkada kalanların sizi özlediklerini duymak ayrı bir mutluluk, bir o kadar da üzücüdür. Seven sevdiğinin iyiliğini ister. Bu nedenle sessiz bir bekleyiş vardır. Bekleyişler ve özlemler yerini mektup kağıtlarına bırakır. Basit bir şarkı bile bizi hemence üzmeye yetebilirken, ayrılık gerçeği insanı üzmesi garipsenmeyecek şekilde normaldir.

İnsan nelere alışmaz. Hayatta yapmam dediklerine, alışmam dediklerine kolayca alışıyor. Alıştıkça insan kendine şaşıyor.

İnsan zanneder ki ayrılıklar hep acı olmalı.. Zanneder ki ayrılıklar hiç bitmeyecek. Oysa bir bilseler sevmeyi, işte o zaman ayrılığı da tanıyacaklar. Ben akşamları oturup seni düşünebilmeyi, duvardaki fotoğrafına bakıp iyi olduğunu bilmeyi sevdim. Burada Senin için en doğrusu budur deyip kabullenmeyi öğrendim. Gerçekten ben burada iyiyim aklının burada kalmamasını ve seni senden çok seven biri olduğunu bilmeni istedim.

Atilla İlhan'ın dediği gibi, ayrılık sevdaya dahil. Kısacası, Ayrılık da sevmektir.

Y.A